Logonun bir şirketin büyümesi ve başarısında sahip olduğu önemli rolden bahsetmemize gerek yok. Son yollarda ise insanlar ne satın aldıklarına, aldıkları şeyin ürün mü yoksa hizmet mi olduğuna daha fazla önem verir hale geldi. Kalite başta olmak üzere şirketlerin sosyal sorumluluk, çevre dostu olma ve marka kimliği gibi pek çok farklı özelliği de müşterilerin satın alma davranışında değerlendirdiği önemli faktörler arasında yer alıyor. Yıllar içerisinde yola tek bir marka logosu ile çıkan herhangi bir şirket pekala birden fazla farklı Logo sahiplenebilmektedir. Hepsi beraber aslında şirketin tarihinin birer görsel kaydı haline gelmekte ve şirketin geleneklerini, değerlerini ve rekabet gücünü yansıtmaktadır.Aynı zamanda, ünlü bir logoyu gözünüzün önüne getirecek olursanız aklınızda bu logo ile ilişkili belli düşüncelerin ya da hislerin oluştuğuna da tanık olacaksınızdır. Örneğin, McDonald’s şirketinin “Altın Kemer” logosunu düşündüğünüzde aklınıza çok büyük ihtimalle ilk gelen şey çekici cheeseburgerleri ve tatlı dondurmaları olacaktır. Ya da BMW amblemine baktığınızda aklınızda sahibinin yüksek sosyal statüsünü vurgulayan havalı bir araba imajı oluşacaktır.Bu noktada bazı en iyi marka logolarını bir araya getirdik.
1.Nike
Efsanevi marka, ilk kez, ihracat firması Blue Ribbon Company olarak faaliyetlerine başladı. 1971 yılında spor ayakkabı üretimine başlamaya karar verdi, böylece şirketin bugün dünyaca tanınan ünlü logosunun hikayesi de başlamış oldu.Bu hikayenin en tuhaf yanı şirketin kurucusu olan Philip Knight’ın ünlü Nike logosunu ilk görüşünde logonun değersiz bir tasarım olduğunu düşünmesiydi. Üstelik bu logo Carolyn Davidson isimli bir tasarımcı tarafından sadece 35 dolar karşılığında hazırlanmıştı. Yunan mitolojisindeki ünlü tanrıça Nike tarafından ilham alınan bu logo ile Davidson kuşkusuz eşi benzeri görülmemiş bir hız ve hareket hissini uyandırmaya çalışmıştı. 1978 yılında ise ayakkabı üreten bu şirket logosuna daha koyu bir fon eklemiş ve hareket algısı katmıştır. O zamanlar hiç kimse gelecekte bu amblemin dünyanın en çok tanınan sembollerden biri haline geleceğini elbette tahmin edemezdi. Zaman içerisinde logonun tanınırlığı dünya genelinde o kadar arttı ki şirket 1995 yılında logodan Nike yazısını çıkarma kararı aldı, çünkü marka ismine gerek kalmadan logoyu gören herkesin aklına gelen ilk şey Nike oluyordu.
2. Coca-Cola
Coca-Cola logosunun aslında Frank Mason Robison isimli sıradan bir muhasebeci tarafından yaratıldığını pek çoğunuz bilmiyorsunuzdur. Amblemin şüphesiz en karakteristik özelliği 19. yüzyılın son yıllarına ait genel mektuplaşmalarda ve belgelerde sıkça kullanılan “Spencerian” yazı tipi ile yazılmış olmasıdır. 1980 yılında ise marka bu logoyu kıvrımlı harfler kullanarak daha süslü hale getirdi. “C” harfindeki kıvrımlar ağaçtan sarkan lezzetli kirazları andırıyordu. Tüm çabalara rağmen bu yeni tasarım beklenen başarıyı sağlayamadı. Günümüzde satın aldığımız Coca-Cola şişelerinde gördüğümüz tasarım ise Robinson tarafından yaratıldı.
3. Ford
Ford Motor’un efsanevi Henry Ford tarafından üretilmiş üçüncü otomobil şirketi olduğunu biliyor muydunuz? İlki iflas etmişti. Daha sonra adı Cadillac olacak olan ikinci şirketi ise kendi iradesi ile bıraktı. Ford Motor şirketinin ilk ambleminde şirketin yerinin ve adının yer aldığı dekoratif yuvarlak şekiller yer alıyordu. 1927 yılında yeni Ford modelinin tanıtılması ile beraber marka kurumsal kimliğini yenileme kararı da almış oldu. Şimdi ise şirket eliptik şekle sahip mavi bir logo kullanıyor ve söz konusu logo günümüzde insanların kafasında doğrudan başarılı araç imajını yaratacak denli güçlü bir etkiye sahip bulunmaktadır.
4. Apple
Apple’ın logosu, Hristiyan inancına göre Adem ve Havva’nın “Bilgi Ağacı’ndan” kopardıkları yasak meyveyi temsil etmektedir.Tarihçesi: Apple’in grafik tarihi şirketin kurucu ortaklarından biri olan Ronald Wayne tarafından tasarlanmış süslü bir amblem ile başlamaktadır. Bu amblemin arkasında yatan fikir Newton’ın yerçekimine ilişkin devrimsel buluşuydu. Logonun üzerinde aynı zamanda şirketin adı da (Apple Computer Co.) yer alıyordu. Tasarımın hayal kırıklığına uğrattığı Steve Jobs ise “çok da sevimli olmayan” bir alternatif ile bu süslü logoyu değiştirmek istedi. Tam da bu noktada Rob Janoff elma formunda bir çalışma ile geldi ve böylelikle şirketin adı da kısaca “Apple” halini aldı. Bu değişiklik yaşandığında yıl 1977’ydi. Söz konusu yeni logo daha genç bir müşteri kitlesine sesleniyor ve bilgisayarların renkleri üretebilen eşsiz yeteneğini vurguluyordu. Daha önce mutlaka elmadaki ısırık gösteriminin ne anlama geldiğini merak etmişsinizdir. Bunun cevabı ise oldukça eğlenceli, logoda ısırığın konumlandırılmasının amacı elmanın kiraz ile karıştırılmasının önüne geçilmek istenmesidir.1984 yılında Apple Macintosh’un hayata getirilmesi ile beraber, ünlü teknoloji devi logonun tek başına Apple şirketini temsil edebilecek kadar güçlü hale geldiğine karar verdi. Böylelikle şirketin adı logodan çıkarıldı. 1984 yılından itibaren de şirket sadece logonun gölgeleriyle oynayarak bu başarılı logoya olan sadakatini hiç bozmadı.
5. Pepsi
Pepsi’nin eski logosu soldakidir. Sağdaki yeni logo ise Pepsi’ye 1 milyon dolara mal olmuştur. Logoyu yenilemek için Arnell Associates ile çalışan Pepsi her şeyi yeniden markalaştırmak için milyonlar harcamıştır. Arnell’in 27 sayfalık belgesi sızdırıldığında “Nefes Kesici Tasarım Stratejisi” olarak adlandırıldı. Yeni logonun bir nevi Da Vinci Şifresine sahip olduğu düşünülmektedir. Logo, Feng Shui, Rönesans, Geodynamo, izafiyet teorisi ve daha fazlasını içermektedir.Tarihçesi: 1893 yılında Caleb Bradham bu markanın 20. yüzyılın en ikonik sembollerinden biri olacağına ve modern kültürü şekillendireceğini muhtemelen tahmin edemezdi. Uzun yıllar değişikliğe uğramayan Pepsi amblemi ilk değişikliğini ancak 1962 yılında yaşadı, “Cola” kelimesi logodan kaldırıldı. Artık kırmızı, beyaz ve mavi renklerinden oluşan yuvarlak bir görselin ortasında sadece “Pepsi” yazısı yer alıyordu. O zamana kadar bu yuvarlak görsel şişe Pepsi’nin kapağını temsil edecek şekilde tasarlanmıştı. 1971 ve 2005 yılları arasında logo üzerinde yapılan değişiklikler ise sade, daha gösterişsiz ve minimalist olma yolunda yapılan değişikliklerdi. Günümüzde ise Pepsi marka logosuna baktığınızda kendi yolculuğunda logonun mükemmelliğe en yakın durduğu yerde olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır.
Mercedes-Benz logosu, tüm logolar arasında kendine en çok güvenen logodur. Logoda bulunan üçlü çizgi, şirketin hava, kara ve denizde kalite ve stil açısından sahip olduğu başarıyı temsil etmektedir.Tarihçesi: İnanması güç ama 20. yüzyılın erken yıllarında Mercedes – Benz (ki o yıllara kadar şirket Daimler Motors Corporation olarak biliniyordu) logosu şu anki ikonik 3 kollu yıldız imajın oldukça uzağındaydı. Eliptik bir dairenin içerisinde basit şekilde “Mercedes” yazıyordu. Peki şirketin adının neden Mercedes olduğunu hiç merak etmiş miydiniz? Mercedes Gottlieb Daimler’ın kızının adıydı. Sadece 7 yıl sonra, 1909 yılında şirket biri üç diğer 4 kollu olan birer yıldız logosu için marka sahipliği aldı ve sonunda ise üç kollu yıldız logosu şirketin yeni sembolü olarak seçildi. 1910 yılından itibaren ise tüm Mercedes – Benz arabaları bu ışıltılı logo ile pazara sürüldü. 1916 yılında, yıldız bir dairenin içerisine alındı.1916 ve 1921 yılları arasında yıldızın içine yer aldığı dairenin üzerine “Mercedes” adı konumlandırıldı. Şirket logosunun bugün bildiğimiz hali ise 1921 yılında tanıtıldı fakat dairesel görüntüsü 1916 versiyonunun farklılaştırılmış haliydi. 1926 yılında ise iki otomotiv devi DMG ve Benz & Cie birleşti. Yeni adı Mercedes – Benz olan şirketin hikayesi de burada başlamış oldu. Yeni amblem 2 logonun estetik bir birleşimi halini aldı. DMG’nin 3 kollu yıldızı ve Benz’in defne tacı bir araya gelmişti. “Mercedes” ve “Benz” isimlerini logodaki dairenin içerisine yazıldı. Bu sembol 1996 yılına kadar kullanıldı fakat şirket 1921 yılındaki minimalist DMG amblemine, kendi köklerine dönme kararı aldı.
8. Levi’s
Şu anda Levi’s şirketi markanın iki versiyonuna sahip, bir tanesi beyaz ve kırmızıdan oluşan minimalist bir tasarım, diğeri ise 2 atın olduğu ayrı bir tasarım. Atlı tasarım yüksek kalite ve dayanıklılığı temsil edecek şekilde şirketin ürettiği pantolonların üzerinde yer almaktadır. Kırmızı logonun arkasında yatan fikir ise 1940 yılında doğmuş olup, sayısı artan rakipler arasında fark edilebilirliği sağlamayı amaçlıyordu. 1969 yılında ise Walter Landor & Associates tarafından tasarlanan şirket yarasa kanatları formundaki başka bir amblem kullanmaya başladı. Fakat günün sonunda markanın sadık kullanıcıları gösterdi ki şirketin orijinal kırmızı logosu en az diğerleri kadar başarı sağladı. Günümüzde ise Levi’s logosuna bakıldığında akılda canlanan ilk şey güçlü, büyük bir aile imajı oluyor, sizce de öyle değil mi?9. Burger King
Dünyadaki en büyük ikinci hazır yemek devi olan Burger King zaman içerisinde akıllıca yaratılmış ve detayları olan bir marka imajı yaratmayı başardı. Bunu da ancak McDonalds’s devinin ezeli rakibi olan bir şirket yapabilirdi. Fakat tam tersi şekilde bu güçlü rakip karşısında başarısız olmak da aynı ölçüde kötü olurdu. Burger King’in marka hikayesine bakıldığında, burger üzerinde gururla oturan bir kralın olduğu oldukça karışık şekilde tasarlanmış bir amblem ile yola çıkıldığı görülmektedir. Fakat, bazı pazarlama faaliyetlerinde uzun süre kullanılmaya devam etmesine rağmen bu eğlenceli karakter çok uzun süre hayatta kalamadı. 1969 yılında logoda genel vurguyu hamburger ekmeği aldı. Bu tasarım temel mesajı o kadar başarılı şekilde veriyordu ki çok uzun süre kullanılmaya devam etti. Yine de 1998 yılında amblem mavi bir daire içerecek ve 3 boyutlu etki yaratacak şekilde küçük bir değişikliğe uğradı.
10. Google
Google, logosunda sıralı bir şekilde dört ana renge sahiptir ve ardından ikincil bir renk ile bölünürler. Bu tamamen kasıtlı olarak yapılmıştır. Google, kurallara göre oynamadığını ve aynı zamanda sembolü kaba bir hale sokmadan eğlenceli bir şekle sokabileceklerini göstermek istemiştir. Bunu yapmak için sadece harfleri ve renkleri basitleştirmişlerdir.Tarihçesi: Google logosunun farklı aşamalardan oluşan hikayesinin başladığı yer için uzak geçmişe gitmeye gerek yok. Hikaye 1997 yılında başlıyor. Bugünün Google ambleminin ilk versiyonu IT devinin kurucu ortağı olan Sergey Brin tarafından tasarlandı. İsmin sonuna ünlem işareti koymak ise Google’ın “Yahoo!” tasarımını bir nevi taklit etme girişimiydi. Fakat kopyalamanın Google gibi güçlü bir markanın yapabileceği en iyi şey olmadığının ayırdına varan şirket 2000 yılında ünlem işaretini logodan kaldırdı. Bu tasarım sayesinde şirket güçlü bir popülerlik sağladı ve 2010 yılına kadar kullanılmaya devam etti. 2015 yılında ise Google, tasarım mükemmelliğinin güzel bir örneğini oluşturacak şekilde son logo versiyonunu kullanmaya başladı.
11. IBM
IBM logosunun tüm dünya için gizli bir mesajı bulunuyor. Logodaki beyaz çizgiler, eşitliği temsil ederek sağ alt köşede eşit bir görüntü sağlamaktadır.Tarihçesi: Şirket 1924 yılında Computing-Tabulating-Recording Company şirketi ismini daha cüretkar olan “International Business Machines” ismine dönüştürdü. Elbette, söz konusu isim değişikliği şirketin görsel kimliğinde de radikal değişikliklere gitmesini gerektirdi. 1911’deki CTR amblemin yerini tamamen farklı bir tasarım aldı.Yeni dairesel ikon dünya şeklini oluşturan “International Business Machines” kelimelerini içeriyordu. 1947 yılında firmanın teknik anlamdaki gelişimini takiben hali hazırda kullanılan amblem daha minimalist şekilde IBM logosuna dönüştürüldü. 1956 yılında ise Paul Rand isimli ünlü tasarımcı tarafından harfler daha vurgulu hale getirildi, logo böylelikle şirketin üstün başarısını daha iyi şekilde temsil etmeye başladı. 1972 yılında markanın konumlanma stratejisindeki bazı önemli değişiklikler sebebi ile şirketin logosu bir kez daha değişikliğe uğradı. Çizgili forma sahip bu yeni tasarım artık hızı, çok yönlü ve dinamik olmayı her zamankinden daha iyi ifade eder hale geldi.
13. Adidas
Adidas logosu, insanların üstesinden gelmesi gerektiği engelleri temsil etmek için bir dağa benzemektedir. Aslında daha önce logoda üç çizgi vardı ve herhangi bir anlamı da yoktu. Bu yüzden üç çizgiyi bir dağa benzetecek şekilde yeniden tasarladılar.
Tarihçesi: Adi Dassler pek çok yeteneğe sahip biriydi. Rakiplerinin arasında ayırt edici olabilmeleri için ayakkabıların üzerine 3 çizgi koyma fikri tamamen ona aitti. Bu üç çizgi formu yıllar içerisinde küçük değişikliklere uğrayarak zamanla olgunlaşmıştır. 60’lı yıllarda Adi Dassler ve karısı Käthe yonca formuna sahip başka bir amblemi şirket logosu olarak kullanmaya karar verdi. 1997 yılında ise Alman ayakkabı üreticisi yeni kurumsal sembolünü kamuoyuna duyurdu, sembol dağ formunu yaratacak şekilde konumlandırılmış üç çizgiyi içeriyordu. Söz konusu dağ sembolü ise şirketin karşılaştığı zorlukları ve peşinde olduğu hedefleri ifade ediyordu.
1.Nike
Efsanevi marka, ilk kez, ihracat firması Blue Ribbon Company olarak faaliyetlerine başladı. 1971 yılında spor ayakkabı üretimine başlamaya karar verdi, böylece şirketin bugün dünyaca tanınan ünlü logosunun hikayesi de başlamış oldu.Bu hikayenin en tuhaf yanı şirketin kurucusu olan Philip Knight’ın ünlü Nike logosunu ilk görüşünde logonun değersiz bir tasarım olduğunu düşünmesiydi. Üstelik bu logo Carolyn Davidson isimli bir tasarımcı tarafından sadece 35 dolar karşılığında hazırlanmıştı. Yunan mitolojisindeki ünlü tanrıça Nike tarafından ilham alınan bu logo ile Davidson kuşkusuz eşi benzeri görülmemiş bir hız ve hareket hissini uyandırmaya çalışmıştı. 1978 yılında ise ayakkabı üreten bu şirket logosuna daha koyu bir fon eklemiş ve hareket algısı katmıştır. O zamanlar hiç kimse gelecekte bu amblemin dünyanın en çok tanınan sembollerden biri haline geleceğini elbette tahmin edemezdi. Zaman içerisinde logonun tanınırlığı dünya genelinde o kadar arttı ki şirket 1995 yılında logodan Nike yazısını çıkarma kararı aldı, çünkü marka ismine gerek kalmadan logoyu gören herkesin aklına gelen ilk şey Nike oluyordu.
2. Coca-Cola
Coca-Cola logosunun aslında Frank Mason Robison isimli sıradan bir muhasebeci tarafından yaratıldığını pek çoğunuz bilmiyorsunuzdur. Amblemin şüphesiz en karakteristik özelliği 19. yüzyılın son yıllarına ait genel mektuplaşmalarda ve belgelerde sıkça kullanılan “Spencerian” yazı tipi ile yazılmış olmasıdır. 1980 yılında ise marka bu logoyu kıvrımlı harfler kullanarak daha süslü hale getirdi. “C” harfindeki kıvrımlar ağaçtan sarkan lezzetli kirazları andırıyordu. Tüm çabalara rağmen bu yeni tasarım beklenen başarıyı sağlayamadı. Günümüzde satın aldığımız Coca-Cola şişelerinde gördüğümüz tasarım ise Robinson tarafından yaratıldı.
3. Ford
Ford Motor’un efsanevi Henry Ford tarafından üretilmiş üçüncü otomobil şirketi olduğunu biliyor muydunuz? İlki iflas etmişti. Daha sonra adı Cadillac olacak olan ikinci şirketi ise kendi iradesi ile bıraktı. Ford Motor şirketinin ilk ambleminde şirketin yerinin ve adının yer aldığı dekoratif yuvarlak şekiller yer alıyordu. 1927 yılında yeni Ford modelinin tanıtılması ile beraber marka kurumsal kimliğini yenileme kararı da almış oldu. Şimdi ise şirket eliptik şekle sahip mavi bir logo kullanıyor ve söz konusu logo günümüzde insanların kafasında doğrudan başarılı araç imajını yaratacak denli güçlü bir etkiye sahip bulunmaktadır.
4. Apple
Apple’ın logosu, Hristiyan inancına göre Adem ve Havva’nın “Bilgi Ağacı’ndan” kopardıkları yasak meyveyi temsil etmektedir.Tarihçesi: Apple’in grafik tarihi şirketin kurucu ortaklarından biri olan Ronald Wayne tarafından tasarlanmış süslü bir amblem ile başlamaktadır. Bu amblemin arkasında yatan fikir Newton’ın yerçekimine ilişkin devrimsel buluşuydu. Logonun üzerinde aynı zamanda şirketin adı da (Apple Computer Co.) yer alıyordu. Tasarımın hayal kırıklığına uğrattığı Steve Jobs ise “çok da sevimli olmayan” bir alternatif ile bu süslü logoyu değiştirmek istedi. Tam da bu noktada Rob Janoff elma formunda bir çalışma ile geldi ve böylelikle şirketin adı da kısaca “Apple” halini aldı. Bu değişiklik yaşandığında yıl 1977’ydi. Söz konusu yeni logo daha genç bir müşteri kitlesine sesleniyor ve bilgisayarların renkleri üretebilen eşsiz yeteneğini vurguluyordu. Daha önce mutlaka elmadaki ısırık gösteriminin ne anlama geldiğini merak etmişsinizdir. Bunun cevabı ise oldukça eğlenceli, logoda ısırığın konumlandırılmasının amacı elmanın kiraz ile karıştırılmasının önüne geçilmek istenmesidir.1984 yılında Apple Macintosh’un hayata getirilmesi ile beraber, ünlü teknoloji devi logonun tek başına Apple şirketini temsil edebilecek kadar güçlü hale geldiğine karar verdi. Böylelikle şirketin adı logodan çıkarıldı. 1984 yılından itibaren de şirket sadece logonun gölgeleriyle oynayarak bu başarılı logoya olan sadakatini hiç bozmadı.
5. Pepsi
Pepsi’nin eski logosu soldakidir. Sağdaki yeni logo ise Pepsi’ye 1 milyon dolara mal olmuştur. Logoyu yenilemek için Arnell Associates ile çalışan Pepsi her şeyi yeniden markalaştırmak için milyonlar harcamıştır. Arnell’in 27 sayfalık belgesi sızdırıldığında “Nefes Kesici Tasarım Stratejisi” olarak adlandırıldı. Yeni logonun bir nevi Da Vinci Şifresine sahip olduğu düşünülmektedir. Logo, Feng Shui, Rönesans, Geodynamo, izafiyet teorisi ve daha fazlasını içermektedir.Tarihçesi: 1893 yılında Caleb Bradham bu markanın 20. yüzyılın en ikonik sembollerinden biri olacağına ve modern kültürü şekillendireceğini muhtemelen tahmin edemezdi. Uzun yıllar değişikliğe uğramayan Pepsi amblemi ilk değişikliğini ancak 1962 yılında yaşadı, “Cola” kelimesi logodan kaldırıldı. Artık kırmızı, beyaz ve mavi renklerinden oluşan yuvarlak bir görselin ortasında sadece “Pepsi” yazısı yer alıyordu. O zamana kadar bu yuvarlak görsel şişe Pepsi’nin kapağını temsil edecek şekilde tasarlanmıştı. 1971 ve 2005 yılları arasında logo üzerinde yapılan değişiklikler ise sade, daha gösterişsiz ve minimalist olma yolunda yapılan değişikliklerdi. Günümüzde ise Pepsi marka logosuna baktığınızda kendi yolculuğunda logonun mükemmelliğe en yakın durduğu yerde olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır.
6. Mercedes – Benz
Mercedes-Benz logosu, tüm logolar arasında kendine en çok güvenen logodur. Logoda bulunan üçlü çizgi, şirketin hava, kara ve denizde kalite ve stil açısından sahip olduğu başarıyı temsil etmektedir.Tarihçesi: İnanması güç ama 20. yüzyılın erken yıllarında Mercedes – Benz (ki o yıllara kadar şirket Daimler Motors Corporation olarak biliniyordu) logosu şu anki ikonik 3 kollu yıldız imajın oldukça uzağındaydı. Eliptik bir dairenin içerisinde basit şekilde “Mercedes” yazıyordu. Peki şirketin adının neden Mercedes olduğunu hiç merak etmiş miydiniz? Mercedes Gottlieb Daimler’ın kızının adıydı. Sadece 7 yıl sonra, 1909 yılında şirket biri üç diğer 4 kollu olan birer yıldız logosu için marka sahipliği aldı ve sonunda ise üç kollu yıldız logosu şirketin yeni sembolü olarak seçildi. 1910 yılından itibaren ise tüm Mercedes – Benz arabaları bu ışıltılı logo ile pazara sürüldü. 1916 yılında, yıldız bir dairenin içerisine alındı.1916 ve 1921 yılları arasında yıldızın içine yer aldığı dairenin üzerine “Mercedes” adı konumlandırıldı. Şirket logosunun bugün bildiğimiz hali ise 1921 yılında tanıtıldı fakat dairesel görüntüsü 1916 versiyonunun farklılaştırılmış haliydi. 1926 yılında ise iki otomotiv devi DMG ve Benz & Cie birleşti. Yeni adı Mercedes – Benz olan şirketin hikayesi de burada başlamış oldu. Yeni amblem 2 logonun estetik bir birleşimi halini aldı. DMG’nin 3 kollu yıldızı ve Benz’in defne tacı bir araya gelmişti. “Mercedes” ve “Benz” isimlerini logodaki dairenin içerisine yazıldı. Bu sembol 1996 yılına kadar kullanıldı fakat şirket 1921 yılındaki minimalist DMG amblemine, kendi köklerine dönme kararı aldı.
8. Levi’s
Şu anda Levi’s şirketi markanın iki versiyonuna sahip, bir tanesi beyaz ve kırmızıdan oluşan minimalist bir tasarım, diğeri ise 2 atın olduğu ayrı bir tasarım. Atlı tasarım yüksek kalite ve dayanıklılığı temsil edecek şekilde şirketin ürettiği pantolonların üzerinde yer almaktadır. Kırmızı logonun arkasında yatan fikir ise 1940 yılında doğmuş olup, sayısı artan rakipler arasında fark edilebilirliği sağlamayı amaçlıyordu. 1969 yılında ise Walter Landor & Associates tarafından tasarlanan şirket yarasa kanatları formundaki başka bir amblem kullanmaya başladı. Fakat günün sonunda markanın sadık kullanıcıları gösterdi ki şirketin orijinal kırmızı logosu en az diğerleri kadar başarı sağladı. Günümüzde ise Levi’s logosuna bakıldığında akılda canlanan ilk şey güçlü, büyük bir aile imajı oluyor, sizce de öyle değil mi?9. Burger King
Dünyadaki en büyük ikinci hazır yemek devi olan Burger King zaman içerisinde akıllıca yaratılmış ve detayları olan bir marka imajı yaratmayı başardı. Bunu da ancak McDonalds’s devinin ezeli rakibi olan bir şirket yapabilirdi. Fakat tam tersi şekilde bu güçlü rakip karşısında başarısız olmak da aynı ölçüde kötü olurdu. Burger King’in marka hikayesine bakıldığında, burger üzerinde gururla oturan bir kralın olduğu oldukça karışık şekilde tasarlanmış bir amblem ile yola çıkıldığı görülmektedir. Fakat, bazı pazarlama faaliyetlerinde uzun süre kullanılmaya devam etmesine rağmen bu eğlenceli karakter çok uzun süre hayatta kalamadı. 1969 yılında logoda genel vurguyu hamburger ekmeği aldı. Bu tasarım temel mesajı o kadar başarılı şekilde veriyordu ki çok uzun süre kullanılmaya devam etti. Yine de 1998 yılında amblem mavi bir daire içerecek ve 3 boyutlu etki yaratacak şekilde küçük bir değişikliğe uğradı.
10. Google
Google, logosunda sıralı bir şekilde dört ana renge sahiptir ve ardından ikincil bir renk ile bölünürler. Bu tamamen kasıtlı olarak yapılmıştır. Google, kurallara göre oynamadığını ve aynı zamanda sembolü kaba bir hale sokmadan eğlenceli bir şekle sokabileceklerini göstermek istemiştir. Bunu yapmak için sadece harfleri ve renkleri basitleştirmişlerdir.Tarihçesi: Google logosunun farklı aşamalardan oluşan hikayesinin başladığı yer için uzak geçmişe gitmeye gerek yok. Hikaye 1997 yılında başlıyor. Bugünün Google ambleminin ilk versiyonu IT devinin kurucu ortağı olan Sergey Brin tarafından tasarlandı. İsmin sonuna ünlem işareti koymak ise Google’ın “Yahoo!” tasarımını bir nevi taklit etme girişimiydi. Fakat kopyalamanın Google gibi güçlü bir markanın yapabileceği en iyi şey olmadığının ayırdına varan şirket 2000 yılında ünlem işaretini logodan kaldırdı. Bu tasarım sayesinde şirket güçlü bir popülerlik sağladı ve 2010 yılına kadar kullanılmaya devam etti. 2015 yılında ise Google, tasarım mükemmelliğinin güzel bir örneğini oluşturacak şekilde son logo versiyonunu kullanmaya başladı.
11. IBM
IBM logosunun tüm dünya için gizli bir mesajı bulunuyor. Logodaki beyaz çizgiler, eşitliği temsil ederek sağ alt köşede eşit bir görüntü sağlamaktadır.Tarihçesi: Şirket 1924 yılında Computing-Tabulating-Recording Company şirketi ismini daha cüretkar olan “International Business Machines” ismine dönüştürdü. Elbette, söz konusu isim değişikliği şirketin görsel kimliğinde de radikal değişikliklere gitmesini gerektirdi. 1911’deki CTR amblemin yerini tamamen farklı bir tasarım aldı.Yeni dairesel ikon dünya şeklini oluşturan “International Business Machines” kelimelerini içeriyordu. 1947 yılında firmanın teknik anlamdaki gelişimini takiben hali hazırda kullanılan amblem daha minimalist şekilde IBM logosuna dönüştürüldü. 1956 yılında ise Paul Rand isimli ünlü tasarımcı tarafından harfler daha vurgulu hale getirildi, logo böylelikle şirketin üstün başarısını daha iyi şekilde temsil etmeye başladı. 1972 yılında markanın konumlanma stratejisindeki bazı önemli değişiklikler sebebi ile şirketin logosu bir kez daha değişikliğe uğradı. Çizgili forma sahip bu yeni tasarım artık hızı, çok yönlü ve dinamik olmayı her zamankinden daha iyi ifade eder hale geldi.
13. Adidas
Adidas logosu, insanların üstesinden gelmesi gerektiği engelleri temsil etmek için bir dağa benzemektedir. Aslında daha önce logoda üç çizgi vardı ve herhangi bir anlamı da yoktu. Bu yüzden üç çizgiyi bir dağa benzetecek şekilde yeniden tasarladılar.
Tarihçesi: Adi Dassler pek çok yeteneğe sahip biriydi. Rakiplerinin arasında ayırt edici olabilmeleri için ayakkabıların üzerine 3 çizgi koyma fikri tamamen ona aitti. Bu üç çizgi formu yıllar içerisinde küçük değişikliklere uğrayarak zamanla olgunlaşmıştır. 60’lı yıllarda Adi Dassler ve karısı Käthe yonca formuna sahip başka bir amblemi şirket logosu olarak kullanmaya karar verdi. 1997 yılında ise Alman ayakkabı üreticisi yeni kurumsal sembolünü kamuoyuna duyurdu, sembol dağ formunu yaratacak şekilde konumlandırılmış üç çizgiyi içeriyordu. Söz konusu dağ sembolü ise şirketin karşılaştığı zorlukları ve peşinde olduğu hedefleri ifade ediyordu.