Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde polis teşkilatı, genelde personel yetersizliği ile anılıyor. Örneğin bir kişi trafik kazası yaptığında, olay yerine polisin gelmesi çoğu zaman uzun sürüyor, çünkü sayıları az. Fakat son günlerde, hiç olmadığı kadar trafik polisi görüyor vatandaş yollarda. Özellikle de Lefkoşa'da, Girne'de, Gazimağusa'da... Sabahın erken saatinde başalayan denetimler, gece yarısına kadar sürüyor. Kimi yerlerde, ağaçların arkasına ek radarlar kuruluyor, kimi güzergahlarda çift yönlü evrak kontrolü yapılıyor. Peki seçim döneminde duran ve bir anda artan denetimlerin sebebi ne olabilir? İlk akla gelen, geçtiğimiz hafta Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'nın verdiği 'af' müjdesi. Arıklı, neredeyse trafikteki araçların yarısının borçlu olduğunu, seyrüsefer için af hazırlığı yapıldığını söylemişti. İşte o açıklamadan sonra, mevcut denetimler daha da arttı. Trafik ekipleri durdurdukları hemen her araca ceza yazıyor, çünkü araçların eksik belgesi var. Sosyal medyada 'tuzak' olarak yorumlanan bu denetimlere karşı, iletişim grupları bile kuruldu. Yolda denetimi görenler, konum bilgisi paylaşıyor. Kimileri ceza operasyonuna 'soğuk su ikramı' diyor, kimisi 'davetiye dağıtımı'... Bu tablo, maliyenin umudunun trafik cezaları olduğunu işaret ediyor. Birçok kişiye göre seyrüsfer affı ile maliyenin uğrayacağı zarar, af gelene kadar yazılacak cezalarla telafi edilecek. Bu sebeple, her zaman toplumun vijdanı, halkın güven kaynağı olarak görülen polisler için, maliye memuru benzetmesi de sıkça yapılır oldu. Çünkü trafiği tehlikeye düşürenlerden, riskli araç kullananlardan çok, belge eksiği olanlara yönelik yoğun bir ceza mesaisi dikkat çekiyor. Yani görünen o ki, Bakan Erhan Arıklı'nın müjdesini verdiği ama devamını getirmediği çalışmanın detayları netleşene kadar, vatandaş daha çok ceza yiyecek. Gerçi ekonominin durumu ortadayken, vatandaş ay sonunu zor getirirken, bu kesilen cezaların ne kadarı tahsil edilecek, bu da ayrı bir soru işareti.
İLGİLİ HABER
Kuzey Kıbrıs'ta Seyrüsefer Affı Nasıl Olacak?