- Küresel mali piyasalar geride bıraktığımız haftayı olumlu bir seyir izleyerek tamamladı. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yılın ikinci faiz indirimine soyunması sonrası, yarın başlayacak ve hafta ortası sonuçlanacak amiral gemi FED'den de en az 25 baz puan faiz indirimi bekleniyor. Faiz vadeli kontratları 50 baz puan indirime %55 ihtimal tanırken, büyük resimde, merkez bankaları cephesinde enflasyon telaşını azaldığını, bunun da yerini Avrupa'da büyüme, Amerika'da ise istihdam endişelerinin aldığını görüyoruz.
- Hatta, bir dönem ECB'nin de başkanlığını yapan (İtalya'nın eski başbakanı) Süper Mario lakaplı Mario Draghi, geçen hafta Avrupa Birliği (AB) için hazırladığı 400 sayfalık kapsamlı raporda, AB'nin ekonomik rekabet gücünü koruyabilmesi için daha koordineli bir sanayi politikası, hızlı kararlar ve devasa yatırımlar gerektiğini vurguladı. Draghi, özellikle enerji fiyatlarındaki artış, demografik değişimler ve düşük yatırım seviyeleri nedeniyle AB'nin büyüme modelinin sürdürülemez hâle geldiğini belirtti. Draghi, AB'nin her yıl 750-800 milyar euro yatırım yapması gerektiği, bunun AB'nin GSYİH'sının %5'ine tekabül ettiğini ve karar alma süreçlerinin hızlandırılması gerektiği ifade etti. Bir zamanlar AB'nin büyüme motoru olan Almanya'nın yüksek enerji maliyetleri ve ucuz Rus gazına erişim kaybı nedeniyle mevcut ekonomi modelinin zorlandığına vurgu yapan raporu oldukça önemsediğimizi, hatta geçen haftalarda, Almanya'nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen'in Almanya'daki fabrikalarını kapatmayı düşündüğünü de hatırlatmak isteriz!
- Konuyu çok da dağıtmadan, ECB'den gelen faiz indirimlerine rağmen, risk iştahının yerli yerinde olmasına paralel, ortak para birimi EUR haftayı kayıplarının büyük bir bölümünü telafi ederek 1,11 seviyesine yakın tamamlarken, faiz indirim senaryosu, faiz getirisi olmayan kıymetli metal fiyatlarını da yukarıya itti. Doların dominansının küresel arenada her geçen gün azalması ve henüz yerini fiat para sisteminde alacak başka bir 'babayiğitin' olmaması nedeniyle başta merkez bankalarının talebi ile ışıldayan altın, haftayı tüm zamanların zirvesinde tamamladı! Aylar önce işaret ettiğimiz 2,5550 dolar seviyesinin test edilmesi ardından haftalık kapanışın 2,580 dolara yakın gerçekleşmesi, orta vadede beklediğimiz 3bin dolar hareketini biraz daha güçlü kılarken, yakın vadede ise 2,700 dolar seviyesinin radar menziline girdiğini not edelim (bakınız grafik).
- Altının faiz indirim senaryosunu satın alması ve beraberinde merkez bankalarını da arkasına alması sonrası artık gözümüzü gümüş ve Bitcoin'e çevirmeye başladık. Daha doğrusu, bundan sonrası için gümüş ve bitcoinin daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz. Rallide oldukça geride kalan gümüşün geçen hafta dolar karşısında %10 yükselerek haftayı teknik mânâda son derece önemsediğimiz 31 doların kıyısında tamamladığını not edelim. 31 dolar seviyesinin üzerinde haftalık bir kapanış durumunda, artık arzuladığımız veya beklediğimiz yükseliş ivmesinin de yakalanacağını ve yukarıda tüm zamanların zirvesi olan 50 doların radar menziline gireceğini düşünüyoruz. Benzer bir şekilde, dolar zayıflığının ana tema olarak devam etmesini beklediğimiz bundan sonraki süreçte bitcoinin de 'yürümesini' bekliyoruz. Teknik mânâda bitcoin için 69bin dolar seviyesinin üzerinde haftalık bir kapanış durumunda, yeni alıcıların piyasa geleceğine kesin gözüyle bakıyoruz.
- Olumlu havanın kıymetli metallere uğraması ardından hisse senetlerinin de bu senaryodan olumlu etkilendiğinin altını çizelim. Mesela, yapay zekânın ağır sikleti Nvidia, geçen hafta öncesi iki haftalık zaman diliminde %22 değer kaybetmesi ardından, geçen hafta risk iştahını yeniden artmasının estirdiği olumlu rüzgârların da yardımı ile %16 yükselerek kayıplarının büyük bir bölümünü telafi etti. Teknoloji şirketlerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi geçen hafta %6 değer kazanırken, kobi endeksi Russell 2000 %5 yükselişle haftayı tamamladı. Öte yandan, FED fon vadeli işlemleri, yatırımcıların 25 baz puanlık bir indirim ile 50 baz puanlık bir indirim için neredeyse eşit şans fiyatladığını göstermesi ya da agresif faiz indirimi bahisleri, Hazine tahvillerinde devam eden rallinin körüklenmesine yardımcı oldu: 10 yıllık tahvil getirisi Temmuz ayının başından bu yana yaklaşık 80 baz puan düşerek Haziran 2023'ten bu yana en düşük seviyesine yakın olan %3,65 civarına geriledi. En büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksi, ekonomiye ilişkin endişelerin yol açtığı haftalardır süren piyasa dalgalanmalarına rağmen, Temmuz rekorunun zirvesine yalnızca %1 uzakta olduğunu da not etmiş olalım.
- Yurt dışında esen iyimser havanın Türk mali piyasalarında da sirayet ettiğini not etmemiz gerekiyor. TCMB'nin swap ve kamu dövizleri hâriç net döviz pozisyonu 12 Eylül tarihinde 2,8 milyar; son yedi iş gününde ise 10,2 milyar dolar iyileşme kaydetti. Böylelikle, swap ve kamu dövizleri hariç net yabancı para pozisyonu +18milyar dolar seviyesine gelirken, kamu dövizlerini de dâhil manşet rakamın +25,9 milyar dolar seviyesine yükseldiğinin altını çizelim (bakınız grafik). Cari dengenin üst üste iki aydır fazla vermesinin de arz talep mantığı ile döviz piyasasının rahatlamasına imkân tanımasına paralel, TL aradığı desteği bulurken, USDTRY kuru da son iki haftadır 34 seviyesinin hemen altından kapanış yaparak adeta nefes aldı. Perşembe gününün kapanış saatinde adeta görünmez bir elin yardımı ile sert bir şekilde geri dönen Borsa İstanbul 100 endeksi, benzer bir şekilde, haftanın son iş gününü kapanış saatlerine doğru ivmelenen alımların da yardımı ile %1,7 yükselerek tamamladı. CDS risk primi 270 baz puan seviyesinin altına gerilediğini de not edelim.
- TCMB, piyasa katılımcıları anketinin Eylül ayı sonuçlarını açıkladı. Ankete 64 kişinin katıldığı not edelim. Buna göre, yıl sonu TÜFE enflasyon beklentisi %43,31'den %43,14'e, 12 ay sonrasına ilişkin beklenti %28,71'den %27,49'a, 24 ay sonrasına ilişkin TÜFE enflasyon beklentisi ise %19,30'dan %18,38'e geriledi. Kurun ılımlı bir yükseliş kaydetmesine paralel, USDTRY kuru beklentisi, bu anket döneminde 37,28'den 37,16'ya gerilerken, 12 ay sonrasına yönelik beklenti ise 42,03'ten 42,43'e yükseldi. Enflasyon beklentilerindeki iyileşme piyasa katılımcıları anketine yansırken, bu iyimserliğin hanehalkı tarafından henüz hissedilmediğinin de altını çizmek gerekiyor.
- Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında, karmaşık bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Japon Yeni'nin dolar karşısında son 14 ayın en değerli seviyesine ulaşmasının yanı sıra, Çin'de açıklanan ve son beş ayın en düşük seviyesine gerileyen sanayi üretimi, ivme kaybeden perakende satışlar verileri ekonominin açık bir şekilde desteğe ihtiyacı olduğunu gösterirken, yeni ev fiyatları daha da zayıflayarak gözlerin Japonya sonrası Çin'e çevrilmesine neden oldu. Daha sonra yine derinlemesine ele alacağız lâkin dünyanın fabrikası konumunda olan Çin'de işlerin hiç de yolunda gitmediğini peşinen belirtmemiz gerekiyor! 2008 Lehman Brothers krizi sonrası düşen küresel talebin yanı sıra kendi sanayilerini korumak için Çin özelinde uygulanan korumacılık politikalarının da son yıllarda artmasına paralel yüzünü kendi iç pazarına dönen Çin, kaybettiği dış pazarı içeride tetiklemeye çalıştığı büyüme ile bulamazken, beraberinde de zombi şirketlerin sayısının arttığını gözlemliyorum (hatırlayın emlak sektörü Evergrande). 2025 yılında siyah kuğu olarak Çin'in göz ardı edilmemesi gerektiğini not edelim.
- Tokyo borsası Nikkei225 %0,7 düşerken, Şangay borsası %0,5 geriledi. Diğer borsalarda da hafif de olsa kırmızı rengin dikkat çektiğini görüyoruz. Artık gözler Çarşamba günü sonuçlanacak olağan FED toplantısına çevrilirken, faiz kararının kendisi kadar karar metni, üyelerin tahminleri ve Başkan Powell'ın basın toplantısı da önem arz edeceğini unutmayalım. FED'in faiz indirimlerine başlıyor olması her ne kadar olumlu olsa da, neredeyse 50 baz puan indirime tanınan %50 ihtimalin gerçekleşmesini pek de beklemiyoruz. Panik havasına mahal vermemek adına, FED'in ölçülü bir indirim tercih etmesi, geç kalarak politika hatası yaptığı yönünde piyasaları üzerek kâr satışlarına da neden olabilir. Maneştimizden de anlaşılacağı üzere, altında yön yukarı görünse de, ara ara kâr satışlarını göz ardı etmeyin. Bundan sonrası için gümüşe, daha büyük bir potansiyel taşıdığı için, daha çok şans vermeye çalışacağız (belki bu sefer gümüş üzmez bizi.).
Altın
Bitcoin
TCMB net döviz pozisyonu











