- Pasifik Okyanusu'nda askeri bir havaalanından kalkan "Enola Gay" isimli B-29 bombardıman uçağına, uranyum 235 tipinde olan ve Little Boy kod adı verilen bomba 6 Ağustos 1945 sabahı yüklendi. Japonya'nın Hiroşima şehri üzerine gelen uçaktan 8:15'de atılan bomba şehrin 600 metre üzerinde patladı. 140 bin kişi hayatını kaybetti. Felaket tam da 78 yıl önce dün yaşandı. Hiroşima'ya atılan atom bombası ardından 9 Ağustos tarihinde bu sefer de Nagazaki'ye atılan ikinci atom bombası ile insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Bu iki bomba ile birlikte dünyanın ilk nükleer saldırısı da gerçekleşmiş olurken, 15 Ağustos 1945'de Japonya koşulsuz olarak teslim oldu ve 2. Dünya Savaşı da sona erdi.
- Uzun bir aradan sonra Oppenheimer filmini izlemek üzere sinemaya gittim. Film 3 saatten uzun ve oldukça zengin bir kadroya sahip. Pearl Harbour saldırısı sonrası ABD'nin 3 milyar dolar bütçe harcayarak atom bombasının nasıl yapıldığını konu ederken, filmin sonunda bilim adamının sorumluluğunu defalarca sorgulamanıza ve siyasetin elinde bilimin nasıl bir 'canavara' dönüşebileceğini gösteriyor. Atom bombasının babası olan Amerikalı teorik fizikçi J. Robert Oppenheimer'ın hayatını konu alan filmde, Oppenheimer, Japonya saldırısı ardından kendisini sorgulayıp dönemin ABD Başkanı Truman tarafından Beyaz Saray'a çağrılığında "elime kan bulaştı" diyerek gözyaşlarını tutamıyor. Başkan Truman ise "boşuna ağlıyorsun, bombayı sen değil ben attım" diyecek kadar pişkin bir şekilde cevap vererek görüşmeyi kısa kesiyor. Hiroşima ve Nagazaki felaketinin yıldönümünde sanık sandalyesine kim oturtulmalı sorusunun cevabını hâlen daha düşünürken, kararı filmi izledikten sonra sizlere bırakıyorum. Yanıt bulabilir misiniz, inanın bilmiyorum.
- Dönelim piyasaya. Her ayın ilk cuması ABD'de açıklanan ve ekonominin gidişatı hakkında en sağlam bilgiyi verdiğine inanılan istihdam raporu yorumlaması zor ve bir o kadar da karışık bir şekilde sonuçlandı. Manşet veri olarak tarım dışı bordrolu çalışan sayısının 200bin artış kaydetmesi beklenirken, gerçekleşme 187bin oldu. Geçen aya ilişkin rakamın da aşağı yönlü güncellediğini görürken, işsizlik oranı %3,5'e gerilerken; yıllık bazda ücret artışı ise %4,4 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Manşet rakam zayıf tarafta sonuçlanırken, enflasyon göstergesi olan ücret artışlarının güçlü gelmesi kafaları iyice karıştırdı. Biraz miyop olan piyasalar veriyi genel hatları ile 'zayıf' olarak yorumlarken, doların bir miktar da olsun değer kaybettiğini gördük.
- EURUSD paritesi yeniden 1,10 ; GBPUSD paritesi ise 1,2750 seviyesini toparlandı. Amerikan 10 yıl vadeli tahvil getirisi geçen hafta Fitch'in not indirimi ardında test ettiği %4,20 seviyesine kıyasla haftayı %4,05 seviyesinden tamamladı. İstihdam verisi sonrası bu hafta gözler perşembe günü açıklanacak enflasyon verisinde olacaktır. Yükselen tahvil getirileri ve bu yıl büyük kazançlar sağlayan ABD hisse senedi rallisinin enflasyon verisi ardından tamam mı devam mı diyeceğini hep birlikte tecrübe edeceğiz.
- Biraz rakamların dili ile konuşursak, en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P 500 endeksi, iyileşen ekonomik görünüm, yapay zekadaki gelişmelere duyulan heyecan ve FED'in piyasayı 'zedeleyen' faiz oranı artışlarını sona erdirmeye yakın olduğuna dair işaretler ile yılbaşına göre yaklaşık %17 artış kaydetti. Temmuz ayının son haftası 4,600 puan ile yılın en yüksek seviyesine çıkan endeks, geride bıraktığımız haftayı %2,3 düşüşle tamamlayarak son 4 ayın en sert düşüşünü kaydetti.
- ABD'de katılık (inertia) gösteren tüketici fiyatları son zamanlarda her ne kadar hızlı artmasa da, piyasa oyuncuları, FED'in mevcut faiz oranlarını beklenenden daha uzun süre sabit bırakmasına neden olabileceğinden endişe ediyor. Öte yandan, geride bıraktığımız hafta Fitch'ten gelen not indirimini detaylı bir şekilde incelemiş ve ABD Hazinesinin borç tavanı nedeniyle yeterli kadar borçlanamaması nedeniyle benzer bir sorunu tekrar yaşamamak adına daha çok borçlanması gerekebileceğini, bunun da tahvil faizlerinin cezbedici seviyelerde kalmasına neden olarak hisse senedi piyasalarına giden bazı yatırımların tahvil piyasasına yönelerek hisse senetleri üzerinde baskı kurabileceğini belirtmiştik. Hâlen daha görüşümüzün arkasındayız.
- Tahvil faizlerinin istihdam verisi sonrası bir miktar da olsun gerilemesine paralel altının ons fiyatı haftayı 1,940 dolar seviyesinde tamamlarken, yeni haftayı 1,920 dolar seviyesinin altında tamamlamaması koşulu ile altın hakkında olumsuz bir görüşe sahip olamayacağız. Bitcoin 29bin dolar seviyelerinde henüz FED'den istediğini 'duyamamış' bir şekilde sakin seyrini korumaya devam ederken, petrol fiyatları, üst düzey üreticiler Suudi Arabistan ve Rusya'nın arz kesintilerini eylül ayına kadar uzatmasının ve yetersiz arz endişelerini artırmasının ardından, Cuma günü varil başına bir dolardan fazla artarak art arda altıncı haftalık da kazanç rekoru kırarak 86 dolar seviyesinin üzerinde tamamladı.
- Rusya'nın Ukrayna'nın Karadeniz'deki tahıl limanlarını vurmasının ardından Ukrayna, insansız deniz dronu ile Rusya'nın petrol limanı olan Novorosiysk'e saldırı düzenledi. Saldırıda 110 metrelik bir Rus çıkarma gemisi isabet aldı. Rus ihracatını riske atan bu gelişme sonrası petrol ve tahıl fiyatları artış kaydetti. Öte yandan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)'ya göre küresel gıda fiyatları Temmuz ayında önceki aya göre %1,3 artış kaydederken, geçen yıl savaş sonrası ortamla karşılaştırmada ise %11,8'lik bir düşüş görüyoruz. Türkiye ve KKTC'de ise yıllık gıda enflasyonu yaklaşık %61 seviyesinde!
- Türkiye cephesinde USDTRY kuru 14 gündür psikolojik 26,99 seviyesinde kamu desteği ile durmaya devam ederken, kurun dizginlerinin ne zaman tekrar gevşetileceğini takip edeceğiz. Cuma günkü bültenimizde kamunun döviz piyasasında görünmez eline dikkat çekmiştik. Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ve TCMB Başkanı Erkan'ın JP Morgan'ın organize ettiği basına kapalı düzenlenen organizasyon piyasaların ilgisini çekmişti. Piyasa kulislerinden gelen bilgilere göre enflasyonla kararlı mücadelenin kademeli faiz artırımları ile devam edeceği ve bu hususta Sn. Cumhurbaşkanı'nın da tam desteğinin alındığı, lâkin "ani duruşa" da müsaade edilmeyeceğini işittik. Yıl sonu TÜFE beklentisi %58 ; politika faizi %17,5 olduğu bir ortamda enflasyonla 'tam' olarak nasıl mücadele edilecek orasını tam olarak biz de anlayamadık. Her ne kadar son haftalarda ekonomiyi soğutmak için atılan sert adımlar ani bir duruş riski yaratsa da, toplantının çok da yeni bir bilgi ve gelişmeye gebe olmadığını anlıyoruz.
- ABD borsalarının haftayı düşüşle tamamlaması ardından yeni gün ve hafta başlangıcında Asya piyasalarında hâkim renk kırmızı. Japonya Merkez Bankası, Temmuz ayında yaptıkları toplantıda, ücretlerin ve fiyatların geçmişte görülmemiş bir hızda artmaya devam edebileceğini ve artan enflasyon beklentilerini tartışmasına rağmen üyeler, aşırı gevşek para politikasını sürdürme gereğini vurguladı. Enflasyon görünümüne ilişkin beklentiler, teşviklerin aşamalı olarak kaldırılması için koşulların gerçekleşebileceğine artık daha fazla ikna olduklarını gösteriyor. Japonya tarafında getiri eğrisi kontrolünde atılan adım sonrasında gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Her ne kadar Japonya'nın nasıl bir yol izleyeceğini henüz tam olarak kestiremesek de, geçen sene yaşanan kur atağı ile dolar karşısında YEN 1990'lı yıllara geri dönmüştü. Yetkililerin kıpırdayan enflasyon beklentilerine paralel ultra gevşek para politikası duruşundan yavaş da olsa çıkmak istediklerini düşünüyoruz.
- Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye'de Hazine nakit dengesi, dışarıda ise Almanya sanayi üretimi takip edilebilir.
Ekonomi Haberleri
07 Ağustos 2023 - 09:17
Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri
07 Ağustos 2023 Pazartesi İktisat Bank Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri : Oppenheimer...
Ekonomi Haberleri
07 Ağustos 2023 - 09:17
İlginizi Çekebilir