- Türk mali piyasaları dün günü satıcılı bir seyirle tamamladı. Daha doğrusu, yarın düzenlenecek olağan TCMB PPK toplantısı öncesinde kur üzerinde baskı artınca, TL ve TL cinsi varlıklar da satış baskısına maruz kaldı. Dün bültenimizde de belirttiğimiz üzere, döviz kurunda yaşanan yükseliş, ücret artışları, bütçe finansmanı kapsamında akaryakıt zamları ve dolaylı vergilerin de gölgesinde, enflasyonist baskıların daha da tırmanacağı bir dönemde TCMB'nin de bunu bertaraf edecek düzeyde faiz artırımına gitemeyebileceği endişesi kur üzerinde baskı kurdu.
- USDTRY kuru dün kısa bir süre zarfında günlerdir devam eden 26 seviyelerindeki sessizliğine son vererek 27 seviyesini test ederek endişe yarattı. Yeni bir haber akışı görmesek de, TCMB'nin yarın piyasa beklentilerinin altında faiz artıracağı kaygısının etkili olduğu kanaatindeyiz. Abdülkadir Selvi'nin köşe yazısı ardından faiz artırım beklentisi 200 baz puana evrilirken, bizim de kanaatimiz 250 baz puanlık bir artışla politika faizinin %17,50 seviyesine getirileceği yönünde. Her ne kadar nihayetinde yavaş adımlarla da olsa politika faizinin %25 seviyesine geleceği düşünsek de, enflasyon beklentilerine yönelik beklentilerin hızla yukarı yönlü revize edilmesi, geleceğe yönelik beklenti setini de negatif etkiliyor.
- Her ne kadar konuyu TCMB PPK toplantısına indirgesek de, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kalabalık heyetinin dış finansman kapsamında yapmış olduğu Körfez çıkarmasından henüz ve beklenilen düzeyde somut bir haber gelmemesi de satış baskısının derinleşmesinde etkili olabileceğini düşünüyoruz. Hûlasa, dün TL'de yaşanan bu denli değer kaybını anlamakta zorlandığımızı itraf etmem gerekiyor. Piyasa koridorlarında kamunun da döviz piyasasında alıcı olduğunu işitiyoruz. Kurun yukarı gitmesi ile TL'ye rekabet avantajı getirilmek isteniyor olabilir lâkin bunun bozuk olan beklentileri daha da hırpaladığının altını çizmek gerekiyor. Yaz aylarının sakinliğinde, turizm gelirlerinin arttığı bir ortamda, yabancının da yavaş yavaş hisse senedi piyasasına girmeye başladığı bir zaman diliminde bu denli bir satış baskını anlamakta ve anlatmakta inanın yetersiz kalıyoruz.
- Piyasaların da bizler gibi kafası karışmış olmalı ki sabah saatlerinde artıda işlem göre hisse senetleri günün ikinci yarısında sert bir satış baskısına maruz kaldı. BİST100 endeksi, banka hisselerinde yoğunlaşan (%6,32) satışların gölgesinde günü %3,57 düşüşle tamamladı. CDS risk priminin de hafifçe yukarı gelerek 448 baz puan seviyesini test ettiğini görüyoruz.
- Küresel mali piyasalarda ise temkinli iyimser tablonun korunduğunu görüyoruz. Bitcoin 30bin dolar seviyesinde salınırken, ons altın 1,975 dolar seviyesine yükselerek 1,965 dolar seviyesindeki teknik bölgenin de üzerine yükseldi (olumlu). Gram altın ise 1,710 TL ile rekorunu her yeni gün bir adım daha kuzeye taşımaya devam ediyor. Piyasaları FED'in son bir kez 25 baz puan daha faiz artırıp kenara çekileceğini fiyatlıyor. 26 Temmuz toplantısına yönelik bu beklenti %96 ihtimalle fiyatlanıyor. Bundan sonrasına bakan piyasalarda ise risk iştahının kademeli bir şekilde artmasına imkân tanıyoruz. ABD borsaları dün geceyi de %1'e yükselişle tamamladı.
- Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında hafif de olsa satıcılı bir havanın etkili olduğunu görüyoruz. Japon'da açıklanan güven endeksinin altı ay içinde ilk kez düştüğünün görülmesi biraz da olsa bölge borsaları üzerinde baskı kurdu. Öte yandan, ABD ordusu, Kore-arası sınırdan Kuzey Kore'ye yetkisiz geçiş yapan ve Washington'u nükleer silahlı devletle olan ilişkilerinde yeni bir krize sokan bir Amerikan askerinin akıbetini belirlemek için çabalarken, ABD balistik füze denizaltısının kırk yıl sonra ilk kez Güney Kore limanına varmasından birkaç saat sonra, Kuzey Kore'nin erken saatlerde doğuya doğru iki balistik füze fırlattığını okuyoruz. Japon Savunma Bakanlığı, her iki füzenin de Japonya'nın münhasır ekonomik bölgesinin dışına düştüğünü söyledi. Umarım bu haber daha fazla büyüyerek yeni bir krize dönüşmez.
- Mali piyasaların gündeminde bugün İngiltere ve Euro Bölgesinde açıklanacak TÜFE rakamları takip edilecektir. Günün ikinci yarısında ise ABD yeni konut inşaatlarına bakacağız. Pariteler cephesinde haftalık kapanışı görmek istiyoruz. Aşırı alım bölgesine geldiğimizin bir kez daha altını çizelim.
TCMB Mayıs ayı konut fiyat endeksi raporunu açıkladı. Buna göre endeks bir önceki aya göre %3,6 artış kaydetti. 2017 yılına göre bakılırsa artış 9 kat olmuş! Bu sonuçla yıllık bazda nominal değişim %103,6 olurken, enflasyonda arındırılmış bir şekilde reel bazda %45 artış görüyoruz. Türkiye genelinde birim TL fiyat olarak baktığımızda medyan fiyatın 23,573 TL'ye ulaştığını görüyoruz. İstanbul'da ise 120m2 evin ortalama fiyatının 4,3 mio TL olduğunu not edelim.