İktisatbank'tan Günlük Piyasa Analizi - 16 Ekim 2018
*Uzun bir süredir sıkıntılı bir patikada ilerleyen Türk-Amerikan ilişkilerini iyice geren Rahip Brunson’un evine gönderilmesi sonrası ortaya çıkan iyimser hava, dün Türk mali piyasalarında kendisini gösterdi.
*USD/TRY kuru yaklaşık 1 ayı aşkın bir zamandır dile getirdiğimiz 5.70 seviyesine varan geri çekilme beklentimiz dün kurun 5.75 seviyesine kadar gerilemesi ile büyük ölçüde tamamlandı.
*Söz konusu seviyelerin 5.70 - 5.80 kısa vadede döviz alım ihtiyaçlarını gidermek için kollanabileceğini düşünüyoruz (bakınız grafik).
*BİST100 endeksi günü ağırlıklı olarak banka hisselerine gelen alımlarla %2 artıda tamamlarken, 10 yıllık tahvilin bileşik ise yarım puanlık düşüş ile %18.5 seviyelerine geriledi.
*Türkiye’nin yabancı nezdinde riskini gösteren 5 yıllık CDS primleri ise 400 puanın altına geriledi (CDS’in ağustos ayında 580; yılbaşında ise 150 puan seviyesinde olduğunu hatırlatalım). CDS primlerinin düşmesi, risklerin azaldığı manasına geliyor.
*Özetle, Türk mali piyasaları uzun bir aradan sonra dün güzel bir gün geçirirken, makro cepheden gelen veriler (işsizlik) ise keyifleri kaçırdı (bakınız grafik).
*Yurtdışı cephede ise dün ABD’de açıklanan perakende satışlar verisi beklentileri karşılayamadı. EUR/USD ve GBP/USD paritelerinde cılız da olsa yükselişler görüyoruz. Dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, gözler İtalya bütçe görüşmelerinde ve Brexit konusunda AB Liderler zirvesine çevrilmiş durumda.
*Dünya gündeminin bir numaralı maddesi ise Kaşıkçı cinayeti. Suudi Arabistan ile Batı arasındaki gerginlik tırmanmaya devam ediyor. ABD Başkanı Trump, Dışişleri Bakanı Pompeo'yu Riyad’a gönderiyor. Pompeo sonrasında Türkiye’ye geçecek.
*Mali piyasaların gündeminde bugün sabah saatlerinde Almanya’da açıklanacak ZEW endeksi bulunuyor.
USD/TRY
Uzunca bir süredir dile getirdiğimiz “5.70 seviyesine varan” düşüş beklentimizi büyük ölçüde dün kurun 5.75 seviyesine kadar gerilemesi ile tamamlanmış oldu. Bundan sonraki süreçte, kurun daha da gevşeyebilmesi için, Rahip Brunson açılımı ardından ABD’den de bir karşı adım gelmesi gerekiyor. Türkiye’nin her yıl çevirmesi gereken ciddi döviz borcu düşünülürse, kredi kanallarının açık kalması ve yabancı yatırımcının soru işaretlerinin gidermesi bağlamında, özellikle ABD kurumlarının İran yaptırımlarını delme konusunda Halk Bank’a vermesi planlanan ceza miktarının oldukça düşük bir rakam ve kısa bir zaman dilimi içerisinde hayata geçerek gündemimizden çıkması gerekiyor. Devamında, Sn. Hakan Atilla’nın da ailesine kavuşması ile iki tarafında da karşılıklı olarak son dönemlerde gerilen ilişkileri tamir edecek zemin etrafında buluşması gerekiyor. Böyle bir durumda, TL ve TL cinsi varlıklar için daha da iyimser konuşmaya başlayacağız. Lakin kısa vadede, gelinen seviyelerin, kurumsal alımlara sahne olacağını düşünüyoruz.
Kaynak: Reuters
İşsizlik oranı
Yüksek kur ve devamımda artan faizlerin (kur ve faiz şoku) etkileri ekonomide stagflasyon (ekonomik aktivitede daralma ve yüksek enflasyon) olarak karşımıza çıkıyor. Kurun korkusuz bir şekilde son dönemlerde yükselmesi, enflasyona, enflasyonun artması, faizlere, kredi faizlerinin artması, ekonomik aktivitenin daralmasına ve nihayetinde ekonominin küçülmeye başlaması anlamına geliyor. Elbette, saydığımız faktörlerin nihai sonucu ise işsizlik oranına yansıyor.
Dün TÜİK tarafından açıklanan temmuz ayı istihdam raporuna göre mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı %11’e yükselerek son 1 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İşsiz sayısı Aralık 2017’deki dip seviyesine göre 383bin kişi yükseldi.
Kaynak: TÜİK