İktisatbank'tan Günlük piyasa Analizi - 11 Ocak 2019
Negatif ayrışan Türk lirası, Eurobond ihracı ve Patriot füze haberler ile toparladı.
*Yeni yıla oldukça dalgalı ve değer kayıpları ile başlayan Türk Mali piyasaları, dün günü iyimser ve olumlu yönde ayrışarak tamamladı.
*Hatırlanacağı üzere, yeni yıl öncesinde başlayan küresel riskten kaçınma eğilimi, piyasaların, yeni yıla da iyimser başlamasını engellemişti. Manşet haberler, süsleyen Apple’ın satışlarının düşeceği, dünyanın büyüme motoru olan Çin’in yavaşlayacağı, Brexit meselesi nedeniyle korku filmi gibi beklenen mart ayı, Fransa’da sarı yelekliler hareketi, ABD’de kapanan hükûmeti öne çıkarılsa da, arka planda yatan nedenlerin farklı olduğunu düşünüyoruz.
*Her ne kadar yukardaki satır başlıkları önemli olsa da, kanımca, piyasalar, dünyada sıkılaşan finansal koşullara kendilerini adapte etmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda, FED’in, 2008 krizi ile sonuna kadar açtığı para musluklarını kapatması ve bastığı dolarları geri alarak piyasalardaki likiditeyi azaltması, öte yandan devam eden faiz artışları, yakıtını uzun ve uzun vadeli dolar likiditesinden alan ve senelerdir “morfine” ihtiyaç duyan piyasaları derinden sarstı.
*Borsalarda başlayan satışlar, petrolün varil fiyatının riskten kaçışı ve küresel büyüyememe temasını anlatır gibi sert çakılması ardından, FED Başkanı Powell sahneye çıkarak, son günlerde yaptığı komünikasyonda, faiz artırımı için sabırlı olunacağı, piyasaların hassasiyetini anladıkları minvalinde yumuşak ve güvercin açıklamalar yaparak yeniden havanın olumluya dönmesine neden oldu.
*Türk lirası, son günlerde bültenlerimizde sıklıkla ifade etmeye çalıştığımız üzere, FED’in yumuşak açıklamaları sonrasında yurt dışında esen olumlu havadan yararlanamamış, negatif ayrışmıştı. Ayrışmanın bir bacağı ekonomik, diğer bacağı ise jeopolitik risk faktörlerini içeriyor. Mart yerel seçimleri öncesinde, her seçim öncesinde ve her demokratik ülkede görülebileceği üzere, seçimi kazanmak için tüketicinin gönlünü ferah tutacak popülist adımların mali disiplini gevşeteceği beklentisi piyasalarda satış baskı kurmuştu. Öte yandan, Suriye’den çekilme kararı alan Başkan Trump’ın derin ABD devletinin devreye girmesiyle bu adımdan çark ettiğini gösteren yeni açıklamalar, hatta, çekilmenin şartlara bağlanması, Ankara’nın kırmızı çizgilerini ihlali olarak yorumlanarak yeniden olası bir ABD-Türkiye fikir ayrılığı endişesi yarattı.
*Bu kafa karışıklığı ile hafta ortası 5.45 seviyelerine kadar yükselen USD/TL kuru, dün gün boyunca değer kazanarak gelişmekte olan ülke para birimlerinden daha iyimser bir seyir izlemek suretiyle olumlu yönde ayrıştı.
*Olumlu anlaşmanın arkasında, ABD’li heyetin haftaya Patriot pazarlığı için Türkiye’ye geleceğinin açıklanması ve Hazine Müsteşarlığı’nın Eurobond ihracı ön plana çıktı.
*Hazine’nin 2029 vadeli 10 yıllık Eurobond ihracına 2 katından fazla talep geldiği belirtildi. Satış miktarı 2 milyar dolar olurken, yatırımcısına sunduğu faiz oranı ise %7.68 oldu. İhaleyi başarılı olarak yorumlasak da, borçlanma maliyetinin ABD 10 yıllık tahvil faiz getirisinin neredeyse 500 baz puan üzerinde olduğunu ve yüksek olduğunu söylemek gerekiyor. Borçlanma sonrasında ise, borçlanan USD tutarı swap işlemi ile euroya dönülmüş (ilginç). Bu swap işlemi sonucu euro borçlanma faizi %4.965 olmuş. Kuvvetle muhtemel, Hazine’nin euroya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.
*Gerek ana hatları ile başarılı geçen borçlanma ihalesi, gerekse de Patriot füzeleri ile ilgili ABD’li yetkililerin gelecek olması, son günlerde negatif ayrışan TL ve TL cinsi varlıkları toparladı. USD/TRY kuru, dün sabah saatlerinde 5.5050 seviyesini test etmesi ardından teknik bir hareket yaparak 5.4050 seviyesine doğru geri çekilirken (bakınız grafik), BİST 100 endeksi ise günü önemli bir değişim kaydetmeden tamamladı. Tahvil faizlerinde ise kısa vadede düşüş, uzun vadede ise hafif bir yükseliş görüldü.
*Her hafta perşembe gübü açıklanan TCMB’nin haftalık para ve banka istatistiklerine göre, yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları (DTH) 28 Aralık - 4 Ocak haftasında yaklaşık 1.2 milyar dolar azaldı. Tüzel kişilerde yaşanan bu düşüş döviz cinsi borç ödemesinde kullanılmış olabileceğini düşünüyoruz.
*ABD’de hükûmetin kapalı olması nedeniyle, Başkan Trump Davos’a gitmekten vazgeçtiğini açıkladı. Bugünün veri gündeminde sabah saatlerinde açıklanacak Türkiye cari işlemler dengesi (dördüncü ay üst üste fazla vermesi bekleniyor), günün ikinci yarısında ise ABD’de açıklanacak TÜFE enflasyonu takip edilecek.
TCMB Haftalık Para ve Banka İstatistikleri
Her hafta perşembe günü TCMB tarafından açıklanan haftalık para ve banka istatistikleri, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları hakkında önemli ipuçları sunuyor. Buna göre, 28 Aralık - 4 Ocak haftasında:
Gerçek kişilerin döviz mevduatlarında (DTH) yaklaşık 0.1 milyar dolar artış kaydederken, tüzel kişilerin döviz mevduatlarında ise yaklaşık 1.3 milyar dolarlık azaldı. Söz konusu haftada, hatırlanacağı üzere, USD/TRY kurunda Asya seansı da dâhil olmak üzere sert bir yükseliş yaşanmıştı.
Döviz borcu olmayan gerçek kişilerin döviz mevduatları hâlen daha sınırlı da olsa artarken, tüzel kişilerin ise döviz mevduatlarının döviz borç ödemesinde kullanıldığını düşünüyoruz.
USD/TRY
Yukarda detaylandırdığımız üzere, Türk lirasında yılbaşından bu yana yaşanan olumsuz hava, dün kendisini olumlu ayrışmaya terk etti. 4 saatlik grafiklerde, 5.4450 tepe ve 5.3155 dip hareketinin en önemli geri çekilme seviyesi olan %61.8 Fibonacci seviyesini test etmiş (5.4030). Teknik manada, 5.4030 ve devamında 5.3695 seviyeleri üzerinde kalıcı olması durumunda, yükselişin devam edeceğini düşünüyoruz. 5.3155 seviyesinin altında kapanış ise, TL yönünde alımların hızlanmasına neden olacaktır.
Her ne kadar bu grafik dünkü düzeltme hareketinin seviyelerini çizmek adına kullanılsa da, temel manada, dün de bültenimizde izah etmeye çalıştığımız üzere, seçim öncesi mali disiplinin daha da gevşetileceği beklentisiyle, TL’nin değer kaybedebileceği senaryoya %75 ihtimal tanıyoruz.